Zeitgeist

#Zeitgeist Belgeseli

Yapım Yılı: 2007

Yapımcı: Peter Joseph

Zeitgeist: The Movie, 2007 yılı yapımı, din, para ve banka ile 9/11 olayını anlatan bir belgeseldir. Zeitgeist: The Movie ilk defa 18 Haziran 2007 tarihinde zeitgeistmovie.com üzerinden yayınlandı. Bu süreç içinde Google Video’nun en çok izlenen filmi oldu. Video 24 ayrı dile çevrilerek yayınlandı.

Belgesele Dair Notlar:

Zeitgeist, Almanca’da çağın ruhu anlamına gelmektedir. Zeitgeist 3 kısıma ayrılmıştır. Din, 11 Eylül Olayları, Perdenin Arkasındakiler: Bankerler ve Büyük Aileler olarak ilerlemektedir.

Güneş her gün doğarak insanların doğasını aydınlatır, sıcaklık ve güvenlik sağlar. O olmazsa ekinler büyümez. İşte bu gerçekler güneşi, tüm zamanların en çok tapınılan nesnesi haline getirdi.

Belgesel semavi-kitabi dinlerin anlattığı tarihi vesikalardan bir kaçını seçerek onların yine tarihin vesikalarından derlendiğini iddia etmektedir.(Nuh Peygamberin Gemisini-Gılgamış Destanı ile Musa Peygamberin Firavun’un sarayına uzanan yolculuğunu da Akadlı Sargon efsanesi ile eşleştirmektedir.) Belgeselin ‘’din’’ bölümünü takip eden bölümler gerçekten ilgi çekicidir. Birçok şeyi sorgulamaya ve onlar hakkında düşünmeye sevk etmektedir.

Örneğin, küresel siyasetin diplomatik dilden hard-power (sert güç) olarak tanımladığımız askeri tahkimatlar ile politika yapım sürecine geçmesine neden olan 9/11 olaylarının çok farklı bir açıdan incelenmesini sağlıyor:

• Kulelerin 4 kaçırılmış uçak tarafından yıkıldığı söyleniyor. Eğer öyle ise enkazdan uçaklara ait neden bir parça çıkmamıştır? Jet yakıtının yakamayacağı 12 tonluk uçak motorundan herhangi bir nüvenin olmaması garip değil midir?
• Tüm bu uçaklarla alakalı kalıntıların jet yakıtının yanması sonucu yok olduğunu iddia eden otoriteler, soruşturmada saldırganlara ait ceset ve DNA örnekleri bulduklarını açıkladılar. Uçak motorunu dahi (12 ton) parçalayabilen yangın insan cesetlerini nasıl yok etmemiştir?
• Kuleler çok harmonik bir şekilde küt küt düşebilmiştir. Bu binaların çelik konstrüksiyonu neden ayakta kalmadı? (Bina hasar görse yıkılsa bile çelik iskelete dair bir şeylerin kalmış olması gerekiyor.) Görgü tanıkları olay mahaline ait sokakta erimiş çelik birikintileri gördüklerini söylüyorlar. Çelik bağlantıların da kesilmiş, yüksek düzey ısıya maruz bırakılarak, yok edildiği tespit ediyor fakat bu bilgiler polis raporuna girmiyor.
• Sivil havacılığın sahasında olası bir tehlike anında (uçak kaçırma)Amerikan jetlerinin havalanma süresi yaklaşık on dakikadır. Peki olay esnasında (10 dakika çerçevesinde) neden jetler havalanmamıştır, ancak seksek dakika sonra havalanmaları mümkün olabilmiştir?
• Belgesel, bu soruları sorarken; 9/11 Olaylarının bir kurgudan ibaret olduğunu, saldırganların CIA ajanı olduğunu iddia etmektedir. Şunu da eklemektedir, bu süreç sonrasında 2 hafta boyunca Bin Ladin, Dubai’de Amerikan Hastanesinde kalıp, Amerikan doktorlar tarafından tedavi edilip; yerel bir CIA ajanıyla da temas kurmuştur. Saldırıları Bin Ladin’e bağlayan bir kanıt olmadığını ve saldırı sonrası yayımlanan videodaki kişinin Ladin olmadığı da belgeselin iddialarından bir tanesidir.

• Yine belgesel 9/11 Olayları esnasında ABD Başkanı Bush’un Ladin ailesinin bir üyesiyle toplantı halinde olduğunu ifade etmektedir. 9/11 Olayları ABD’de ve tüm dünyada korku üzerinden hükmetme işlevini beraberinde getirmiş olup, ABD’de çıkan Anti Terör yasası gibi yasalar ile kişi hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiğinin altını çizmektedir.

‘’Tahtın arkasında kraldan daha kudretli bir şeyler vardır.’’ William Pitt

Amerika’daki 1907 krizi, yeni bir merkez bankası kurmak isteyen Rockefeller, Morgan, Warburg, Rothschild gibi ailelerin tezgâhıydı. J.P.Morgan’ın yaydığı söylenti ile kriz patlak verdi. 1910 yılında bankerler Morgan’ın evinde toplantı ve kanun metninin imzaladı. W.Wilson’a başkanlık seçimlerinde destek verildi ve kanunun geçmesi sağlandı. Başkan Wilson, sonralarında pişmanlığını şöyle ifade edecekti:

‘’Büyük endüstriyel ulusumuz, kendi mali sistemi tarafından kontrol edilir. Mali sistemimiz özelleşmiş bir topluluk halindedir. Bu yüzden ulusun kalkınması ve diğer tüm hareketleri niyetleri iyi ve halkın yararına dahi olsa bir avuç adamın elindedir. Bu adamlar kendilerinin ve bazı kişilerin paralarının dahil olduğu büyük yatırımlarla ilgilenmektedir. Ve çıkarları için gerçek ekonomik bağımsızlığa zarar vermektedirler. Uygar dünyanın tamamen kontrol edilen, sindirilen ve en kötü yönetilen devletlerinden biri haline geldik. Fikir özgürlüğünün, yönetime inancın ve demokratik seçme özgürlüğünün olmadığı bir devlet… Bir devlet ki, egemen ufak bir grubun keyfine ve zikrine kalmış.’’

1907 krizinden sonra iki kriz oldu. İlkinde federal rezerv sistemi dışında kalan 5.400 bankayı iflas ettirdiler. Sonraki krizde de bir binlercesini daha… Sonra batan bankaları kendileri satın aldılar.

Federal Reserve tasarısını veren kongre üyesi Louis McFadden de tasarı geçtikten sonra şöyle demiştir:

‘’Burada bir dünya bankası sistemi kuruluyor. Uluslar arası bankerler tarafından kontrol edilen bir merkez… Beraber hareket edip, çıkarları için dünyayı köleleştiriyorlar. Devlet, Federal Banka tarafından gasp ediliyor.’’ Louis McFadden, iki başarısız suikast girişiminden sonra zehirlenerek öldürülmüştür.

1933 yılından önceki dolarda, ‘’altına çevrilebilir’’ ibaresi vardı. Bunu kaldırdılar. Para arzını ayarlamak, paranın değerini ayarlamaktır. Buda size bütün ekonomilere ve toplumlara diz çöktürebilecek bir güç bahşeder.

Federal Reserve, özel bir şirkettir. Kendi politikalarını uygular. ABD hükümetinin denetiminde değildir.

‘’Bence banka kuruluşları, düzenli ordulardan daha tehlikelidir. Eğer Amerikan halkı özel bankaların piyasaları kontrol etmesine izin verirse bankalar ve şirketler etraflarında büyüyecek; tüm mal varlıklarını ellerinden alacaklar. Ve bir gün çocukları, atalarının fethettiği bu topraklarda evsiz uyanacak. ‘’ Thomas Jefferson

Savaşlar, uluslar arası bankerler için meydana gelebilecek en karlı şeydir. Çünkü savaş, ülkeyi federal bankadan daha çok faizli borç almaya sevk eder. Amerikan başkanlarının savaş kararı almalarında yanındaki danışmanları çok etkili olmuştur.

• ABD gemisinin Almanya tarafından bombalanması kurgulanmış ve olmuş olan bir konudur.
• Pearl Harbour saldırısı için Japonya dört koldan kışkırtılmış, gelen istihbarata rağmen 2400 Amerikalı asker ölüme gönderilmiştir. Saldırı öncesi %83 savaşa karşı olan halk, saldırı sonrasında askeriyenin önünde kuyruğa girmiş, bir milyon kişi gönüllü askerlik başvurusunda bulunmuştur.
• Nazilerin savaşı, kimyasal gaz üreten I.G.Farben tarafından destekleniyordu. Ortaklarından biri de J.D.Rockefeller’dı. Nazilerin Londra bombalaması Standart Oil’den alınan 20 milyon dolarlık yakıt ile mümkün olabilmiştir.
• Vietnam’da hiçbir zaman P.T.’ler Amerika’ya saldırmadı. Tezgâhtı. Tezgâh sonucunda, 56 bin Amerikalı, 3 milyon Vietnamlı öldü. Savaş asla kazanılmamalıydı. Sadece uzatılmalıydı.

11 Eylül, dünyayı yöneten sahne dışındaki güçlerin bir planının başlangıcıydı. Hedef sizsiniz. Evinize size sorulmadan girilebilir, mahkeme kararı olmadan arama yapılabilir. Arama hakkınız ve avukat hakkınız gasp edilerek, günlerce aylarca gözaltında kalabilirsiniz: Eğer terörist olma şüpheniz varsa!

Terörizm: Hükümetin, bir planı hayata geçirebilmek için kamuoyunu yönlendirme tekniği.

Eğer bir bölgeyi yok etmek isterseniz, bunu nasıl yaparsınız? Oraya gidip bombalamak çok etkili değildir. Yapmanız gereken orada yaşayan insanlara birbirlerini öldürtmektedir. Bu şekilde onları yok edersiniz. Düşmanı yok etmenin yolu, onun kendi kendisini yok etmesini sağlamaktır.

2005 yılında iki İngiliz SAAS subayı, Arap gibi giyinip arabayla sivillerin üzerine ateş açtıkları için Irak polisi tarafından yakalandı. Tutuklanıp Basra Hapishanesine getirildikten sonra, İngiliz Ordusu askerlerinin serbest bırakılmasını istedi. Basra yönetimi bunu reddedince İngiliz tankları geldi ve hapishaneyi yıkarak askerlerini oradan çıkarttılar.

İki tarafı da beslersiniz, çift taraflı ajanlarınız olur; her iki tarafı da provoke edersiniz.

Amaçları tek dünya hükümeti karararak, gücü tek merkezde toplamak. Tüm bunların tartışılmaması için bir endüstri yarattılar: eğlence. Televizyon, medya, uyuşturucu, alkol vs. vs… Yeni Amerikan pasaportlarında çip var. Sizin nerede, ne yaptığınızı 7/24 izleyebilme kapasitesi olan bir çip… İleride implant çipleri vücudunuza yerleştirecekler… Ve sizi kontrol edecekler. Bunu zorla yapmayacaklar: insanlar yaratılmış korkularla bu tarz şeyleri talep eder hale gelecek.

PDF olarak indirmek için tıklayın.